Koşullanmış Kutsiyet - Var Olan Kutsiyeti Taşımak ve Yüceltmek

Koşullanmış Kutsiyet - Var Olan Kutsiyeti Taşımak ve Yüceltmek

Bir keşiş, Buda heykelinin karşısında ayaklarını uzatarak oturuyormuş. Tapınağa gelen biri onu görünce öfkelenmiş:
— “Bu yaptığın çok saygısızca! Kutsal olana ayak uzatılır mı?”

Bunun üzerine keşiş gayet sakin bir şekilde cevap vermiş:
— “Peki bana burada kutsal olmayan bir yer göster, ayaklarımı oraya uzatayım.”

Kutsiyeti bir bebeğin yüzünde görebilmek kolaydır; bir yetişkinde ise aynı kolaylıkta göremeyiz. Oysa bebekte görünen kutsiyet muhakkak yetişkinde de taşınmaktadır. Peki bunu görmemizin önündeki engel nedir? Çünkü insan zihninde kutsal olan koşullara bağlıdır. Zihin toplumsal roller arası karşılaştırmalarla kutsiyeti belirli şartlara göre dağıtır ve bizler bu koşullanmaları farklı rollere geliştirdiğimiz saygı ve imtinada fark ederiz.

Örneğin hamile bir kadın, hamile olmayan bir kadından daha kutsal algılanabilir; kariyerinde büyük bir başarı sahibi biri daha az başarılı birine göre kutsal sayılabilir ve daha yüksek bir saygı ve imtina ile yaklaşılabilir. Kutsiyet ve dolayısıyla değer algımız geçici ve değişken olan rollere eşleştiğinde her anın içindeki kutsal gitgide görünmez olur. Zihinlerdeki bu karmaşayı çözmek, en nihayetinde insanın kendinde var olan ve ışıldayan kutsiyeti görmesine ve dahi o kutsiyetin yalnızca kendinde değil varoluşun her bir parçasında olduğunun idrakine bağlıdır.

Elbette bu noktada şu soru akla gelir:
“Peki, kötü olduğunu bildiğimiz eylemleri yapanlar da kutsal mıdır?”

İşte bu noktada kutsiyet zihinden ayrıştırılmalıdır. Çünkü insan özünde kutsaldır, bu kutsiyeti taşımak ve onu yüceltmekle sorumludur. Zihninin karmaşası kutsiyetini adeta derinlere gömmüş, gizlemiş insanda kutsal görünmez ve deneyimlenmez; bu, varlığını sürdüren fakat gün yüzüne çıkarılmamış bir mirasın üzerinde yaşamaya benzer.

Ve dolayısıyla kendinden habersiz olan insan, doğasına yaraşır şekilde yaşamayacak ve buna uygun seçimler yapmayacaktır.

Ruhsal gelişim yolunda amaç, özümüzde taşıdığımız yüceliği ve kutsiyeti hatırlamak; o yüceliği yüceltmek üzere bir yaşamı inşa etmenin yol ve yöntemlerini öğrenmektir ki hem o yücelik üzere var olabilelim hem de bize bakana kendindeki kutsiyetin bir hatırlatıcısı olarak yaşam sürebilelim.

 

Diğer Sohbetler

Dört Element

Dört Element

Su, Ateş, Toprak ve Hava, evrenin yönetici kuvvetleridir ve tüm canlıların varoluşu bu dört temel element üzere gerçekleşir. Bunlardan birinin ya da birka&ccedi ..Devamı

'Belirsizliğin aşılması gereken bir problem haline gelmesi' problemi

'Belirsizliğin aşılması gereken bir problem haline gelmesi' problemi

Belirsizlik, bir durumun karşısında karşılacağımız sonucun kesin olarak bilinmemesi durumunu ifade eder. Değişken koşullar, gelecekteki olayların öngörülemezliği ile sonuçla ..Devamı

Meditasyon: Zihni Dinginleştirmek ve Stresi Azaltmak İçin Etkili Bir Yöntem

Meditasyon: Zihni Dinginleştirmek ve Stresi Azaltmak İçin Etkili Bir Yöntem

Meditasyon, binlerce yıldır uygulanan ve günümüzde popülerlik kazanan bir zihin ve beden pratiğidir. Derin köklere sahip olan meditasyon, birçok kü ..Devamı

Mahremiyet: Eve Dönüş Bileti

Mahremiyet: Eve Dönüş Bileti

Mahremiyet sözcüğü Türkçeye "gizlilik" olarak çevrilir, ancak bu kavramın toplumsal kullanımı gerçek anlamını yansıtmamaktad ..Devamı