15-17 Aralık 2023
Geleneksel Konya Buluşması
Sath Bilinç Okulu olarak Mevlana Celaleddin Rumi’nin 750. Vuslat Yıldönümünün “Vuslat Vakti”nde sizlerle kavuşmayı bekli ..
Devamı
Son Kayıt Tarihi: 18 Aralık 2023
Başlangıç Tarihi: 19 Aralık 2023 / 20:00
Öz'e Erim Vakti, insanın varoluşsal gerçekliğine derin ve çok yönlü bir bakış açısı sunar. ..
Devamı
İçinizdeki ilahi zeka kıvılcımını uyandıran Kundalini isimli kozmik enerjiyi harekete geçirir. İnsanın doğasında bulunan dişil ve eril enerjiyi potansiyeline açar, cinsel tahribatları sağaltma ve öz ka ..
Devamı
Son Kayıt Tarihi: 29 Kasım 2023
Öz'e Erim Vakti, insanın varoluşsal gerçekliğine derin ve çok yönlü bir bakış açısı sunar.
Ruhsal zeka gelişimini destekleyen, bilincin evrim basamaklarında tek tek farkındalık ve dönüşüm yaratan, insanın varoluşa ve kendi doğasına ait ihtiyaç duyduğu tüm bilgiyi açıkça sunan 7 modül ve 24 farklı oturumla tasarlanmış bir programdır. Bu oturumlardan 24’ü haftada bir olmak üzere online olarak yürütülmekte, final buluşması ise 4 tam günlük bir inziva ile Sathmahal Gülistan Eğitim Merkezinde konaklamalı olarak gerçekleşmektedir. Varlık sahasında en temel düzey olan cinsel doğanın analiz ve çözümlenmesinden, potansiyel tinsel doğaya yapılan sıra dışı bir dönüşüm yolculuğudur. Psikoterapi, Felsefe, Teoloji, Kadim ve Modern disiplinler, Kuantum Bilimi yolculuk boyunca yardımcı araçlardır. Her bir modül bir konu başlığı içermekte ve dört farklı dersten oluşmaktadır. Kayıt işlemleri gerçekleştikten sonra Eğitim Programı Modül başlıkları ve Ders konuları öğrencilerle paylaşılmaktadır.
Hayat boyu karşılaşılan her “arıza”, gerçekte zamanın bir yerlerine sıkışmış olan “rıza” yokluğudur.
Bu öğretiyi tamamlayarak İnsanı Kâmil’in seyir defterini yazan bilge kişi varlığındaki içsel gücü, derinliği, adaleti ve merhameti, ruhuna sadakati ve yaradılışındaki liyakati açığa çıkarır.
Yaşam insan dışında tüm canlılar için basittir.
Kâinat, kusursuz bir sistem üzere inşaa edilmiş olup birbiri içine geçmiş ve her birinin bir diğeriyle uyumlu olduğu yasalar tarafından yönetilir.
İnsan doğası bakımından hem yasalara itaat eden, hem de yasalara etki eden olma özelliğinde ve bu özellikleri açığa çıkararak kendini deneyimleme ihtiyacı içindedir. Ancak o zaman yaşam insan için anlamını bulur.
Bu ikisi arasında uyumun yakalanmadığı her durum insan için karmaşadır.
İnsanın bilinç olarak kendini bu uyum, ahenk ve denge doğasına evriltmesi gerekir, buna “rıza ilkesi” denir.
Karmaşadan özgürleşmek, huzurlu, güvenli ve destekleyici bir yaşamı realize etmek buna bağlıdır. Akıl ve Kalp ile benlik bütünlüğü ancak bu yolla sağlanabilir, insan doğası ile uyumlu olarak kendini gerçekleştirebilir ve potansiyeli olan nihai olgunluğa erişebilir.
Rıza ilkesinin olduğu gibi anlaşılması ve onun akıl- kalp ilişkisi içinde kabul görmesi gerekir. Erdemlerin gelişimi, iç ve dış çatışmaların sonlanması buna bağlıdır.
İnsanı Kâmil’in Seyir Defteri bu ilke doğrultusunda hareket başlatır, rızayı merkeze alır.
İnsanı geçmiş-gelecek arasında bir zaman yolculuğuna çıkararak ona refakat eder, anılar ve olasılıkların kaotik hareketinden özgürleşen bilinç gerçek bir deneyim olan şimdiki an ruhuna taşınır.
Sath Bilinç Okulu tarafından geliştirilmiş olan eğitim programlarına eksiksiz ve tam katılım gösterenler yetenekleri doğrultusunda Ustalık programına yönlendirilirler. Diğer programlar boyunca edinilmiş ve pratiğe geçirilmiş bilgi ve beceriler deneyim sahasına taşınır, kendi yaşamında fark yaratmayı sağlamış, farkındalık ve erdemlerle hayata katılmayı başarmış olan öğrenciler artık başkalarının yaşamlarına dokunma ve bu alanda danışmanlık yapma sorumluluğunu almış bulunurlar.
Program boyunca Ustaca yaklaşım ve yöntemlerini öğrenirler, saha çalışmaları ile pratik kazanırlar, nihai olarak SATH Bilinç Okulu tarafından yetkilendirilirler.
Sufizm, insanın akıl yoluyla erişemediği ilahî hakikatleri mana ve kalbe gelen ilhamlarla tanıyıp, bilme yoludur. Tasavvuf, insanın iç dünyasını keşfetmekle birlikte onun asıl hüviyetini, özünü bulması ile ilgilenir. Bununla birlikte, insanlığa ve doğaya hizmet; yaradana hizmet anlayışı taşıdığından dünyevi ilişkilerin uyum, güzellik, barış ve sevgi boyutunda yaşanması Sufizm’in temel gerekliliğidir.
Bu program Tasavvuf’un doğumundan, uygulamalarına kadar tüm prensiplerini, genel ilke ve pratiklerini modern bir dille anlatır. Bir Kemalat yolu olarak felsefe, formül ve pratiklerini paylaşır.
Kadim Yoga Öğretisi; zihnin dolaylı ve dolaysız ehlileştirilmesi yoluyla bedeni, ruhun zekasına uyumlama ve hizalama sanatıdır.
Konsantrasyon, meditasyon, gözlem, beden pratikleri, yaşam gücünü arttıran Pranayama metodları ile bezenmiş zengin içeriği sayesinde, farkındalık, onarım, sağaltım, bütünsel sağlık ve yüksek bakış açısı kazandırır.
Felsefesi gereği, kişinin tekrar eden döngülerini, varlığında saklı gölgelerini arketipler üzerinden örnekler. Eylemlerinin meyvelerinin acı veya tatlı tekrar kendisine döndüğü karma bilincini uyandırarak yüksek bir şuur ve dikkati açığa çıkartır.
Bu programda beden sağlığının ruhsal, duyusal, duygusal ve zihinsel olmak üzere tüm seviyelerini kapsayan uygulamalar yer almaktadır. Derslerde Samadhi yolu olarak Yoga’nın felsefesi, formül ve pratikleri anlatılmaktadır.
Şamanizm, insanın ve dünyanın özel bir tasarımını içerir. Yaratılan ile Yaratan arasında özel bir bağ olduğu kabul edilir. Ruhlar aracılığı ile kurulan bu bağ ve her şeyin ruhu olduğuna dair derin inanç Şamanizm’in gerçek yüzüdür. Şamanizm’e göre insanın fizyolojik fonksiyonlarını sağlayan beden aslında ruh ile bir bütündür. Ruh bedenin yaşadığı travma ya da her türden deneyime, duygusal ve zihinsel etkileşimlere bağlı olarak bedenden uzaklaşır. Şamanın ana amacı bu ruh parçalarını toparlayıp birleştirerek, bütüne yani yaradılışın özündeki saf bilince ulaşmaktır. Bunun için yöntem olarak rüya görme sanatını kullanır.
Şamanizm’in felsefesi, uygulama ve pratiklerini içeren bu derslerin asıl amacı rüya görme sanatını edinmektir. İmge oluşturma, zihinsel canlandırma, hayal etme, konsantrasyon gibi özellikleri geliştirmeyi, hayata Şaman gözleri üzerinden bakmayı öğretir.
Tantra, "Tan" ve "Tra" sozcuklerinden oluşmaktadır. "Tan", genişlemek ve yayılmak anlamları ile bilincin kişisel benlik algısından varlığın çokluk hali ile birlik algısına doğmasıdır. Özgürleşmek anlamına gelen "Tra" sözcüğü ise öz benliğe ulaşılarak illuzyonların sona ermesi anlamına gelir.
Bu disiplin, yalnızca "kendiliğindenlik" kavramına dikkatleri çekmek ister, olduğun halin ile kendine kabul verdiğinde tüm içsel çatışmalarının sona ereceğini ve seçimlerin ne olursa olsun bozulmamış saf varlığının onarıcı gücünü her daim hissedeceğini söylemektedir.
İnsanın temel varoluşunun cinsiyet ve cinsellik üzerine kurgulanmasından dolayı her deneyimin ardında cinsel enerjinin bastırılmış ve çarpıtılmış etkisini aramak gerekir, varlığının cinsel doğasını ve eğilimlerini anladığında bu enerjinin itici bir kuvvet olarak yaşamının her alanında iyileştiricisi etkisini görmek mümkündür.
Bu programda Tantra Pratikleri ile birlikte onun felsefesi aktarılmakta cinsel enerjiyi süper bilince dönüştürmenin yol ve yöntemleri öğretilmektedir.
Budizm'in hedefi, hayattaki acı, ıstırap ve tatminsizliğin kaynaklarını açıklamak ve bunları gidermenin yollarını göstermektir. Öğretilerin ana çatısını meditasyon gibi içe bakış yöntemleri, reenkarnasyon denilen doğum-ölüm döngüsünün tekrarı ve karma denilen neden-sonuç zinciri gibi kavramlar oluşturmaktadır. Aydınlanma deneyimi ve bu deneyim sayesinde kazanılan bilgelik öğretinin temel amacıdır. Bu programda Budizm’in felsefesi ile birlikte, zihnin gözlemleme gücünü artıran teknik ve yöntemler, acıyı tanıma ve kaynağına ulaşarak acıdan özgürleşme amacı taşıyan uygulama ve meditasyonlar öğretilir.
Erkdişil Sanatı, zihnin erklik ve dişilik özelliklerini yapılandırarak, bireyi varlık potansiyeline kavuşturmayı hedefleyen, çeşitli pratik ve uygulamalar içeren bir Kadim Tantra Atölyesidir.
Erkdişil Sanatı, muhteşem ve etki alanı geniş bir yoldur. Çünkü insanoğluna duyular, duygular, cinsellik ve insanoğlunun dahil olduğu her şey üzerinden bir aydınlanma yolu sunar.
Aydınlanmanın formülü ise, dişil ve eril enerjinin ruhsal potansiyeline erişmesidir. Bu potansiyele erişimle, erkeğin kadına, kadının da erkeğe baskın olmadığı, doğa tarafından sunulan kusursuz dengeyi keşfettikleri, el ele, birlikte mükemmel bir uyum içinde oldukları bir yaşam deneyimi açılır.
Varlığındaki kusursuzluğu arayan her insan, kendisinde değersizlik ve yetersizlik algısı oluşturan komplekslerinden arınmak zorundadır. Erkdişil Sanatının sunduğu yol ve yöntemlerle kişi kendi içindeki denge ve kusursuzluğa uyanır, bu uyanışla birlikte içindeki ahenk ve bütünlüğe karşılık gelen nitelikli ilişkilere, doyum veren yepyeni deneyimlere açılır.
İçinde yaşadığımız gezegenin etrafında yıldız kümelerinden oluşan bir çark vardır ve insan yaşamını ilgilendiren en temel konular bu çark üzerinden gelen kozmik bilgiyle insan zihnine aktarılır. Binlerce yıldır gezegen üzerinde yaşayan canlıların bağlı olduğu ortak iletişim ağı insana canlı bir hafızanın içinde olduğu gerçeğini gösterir. Ruhsal ve Fiziksel genetik kod aktarımları sayesinde bu hafızadaki deneyimler zamandan özgür olarak bir sonraki nesile taşınır.
İnsan hayatın temel konuları hakkında herkesle ortak derslere tabidir. Bu dersleri vermek, kişilik ve kimlik oluşumunda rol oynayan tüm etkileri tanıyarak, ego ve öz arasındaki farkı ortaya çıkarmak demektir.
Yaşam Çarkı Dizim Terapisi, Sath Bilinç Okulu’nda bir temel teknik olan “Aile dizimi” ağırlıkta kullanılarak yürütülen bir atölyedir.
Teknik yolu ile kollektif bilinçaltı üzerinde yapılan analiz ve çözümlemeler yaşamın temel konuları olan Para, Sağlık, İş, Kariyer, Sosyal Çevre, Aile, Aşk gibi alanlarda onarım, iyileşme ve dönüşüm yaratır.
Biz duyalım ya da duymayalım her maddenin kendine ait bir titreşimi yani sesi vardır. İnsan kulağı belirli bir ölçü aralığındaki sesleri duyar. Bu sınırın altındaki ve üstündeki sesler bilinçaltımız tarafından algılanır.
Beyin beş duyu ile algılanan elektriksel sinyalleri alır, işler, yorumlar, organize eder ve kavramsallaştırır. Zihin, beş duyunun verilerini alıp yorumlayan bir enstrüman olup aynı zamanda insanın Dünya ile kurduğu ilişkiyi anlam olarak ifade eden bir araçtır. Bu yorumlayıcı araç olan zihin için en soyut boyut SES’tir. Görme duyusunun bize sunduğu daha somut bir form ya da biçim varken sesin bir biçimi yoktur. Ses ruhu şekillerin ötesine geçirebilen, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Sesin kaynağı olan titreşen cisim yakınındaki hava moleküllerini titreştirerek bu hava moleküllerinin her yöne dağılmasına yol açar.
Ses, Dengenin Senfonisi Atölyesi insana evrenin ses frekanslarını tanıyarak, kendi gerçek sesi ile tanışmasını sağlar, ses yolu ile kendini özgürce ifade etmenin ve sesin getirdiği gizli potansiyele açılmanın formüllerini sunar.
İnsan zihni, varoluşun her alanında keşif yolu ile mucizelere tanık olmanın bir aracıdır ve bu aracın en heyecan verici gözlem ve buluşları ise yine insan bedeni üzerinedir.
Beden doğası itibari ile hem çok kompleks hem de çok basit ve anlaşılır bir yapıya sahiptir. İnsanın kendi bedeni hakkında bilgi, bilinç ve hakimiyeti büyük bir aydınlanmadır ve aslında aradığımız gerçek iç özgürlük burada saklıdır.
Bilge Bedende Bilgece Yaşamak Atölyesi bu özgürlüğü kazandırmayı amaçlar, insanın fiziksel, mental ve duygusal sağlığının sorumluluğunu alarak kendi yaşamının efendisi olmasını sağlar. Öz varlığımız için bir mabet niteliğinde olan bedenin içine bilinçli olarak yerleşmek bir tür yeni doğumdur.
Nörobilim temelli bilinçli farkındalık uygulamaları, kronik ve toksik stresin bedende yarattığı etkilerin hafifletilmesi, somatik teknikler, kinesiyoloji, bilinçli beslenme alışkanlıkları, diğer yol ve yöntemler üzerinden kalıcı bir dönüşüm ve arınma yaratır.
Atomlardan galaksilere kadar tesadüfe yer verilmeyen kâinatta insanın yeri nedir?
Bu koskoca evrende vuku bulan olaylara, açığa çıkan kanunlara, belirli bir düzen içinde işleyen yasalara, birbiriyle senkronize çalışan tüm kurallara isim veren, tanıyan ve tanımlayan insan, acaba gerçekte nasıl ve ne tür bir yolculuktadır?
İçinde yaşadığımız gezegende insan dışındaki tüm canlılar doğal bir oluş içindedirler. Genetik yapıları ve kendi içsel doğaları ile uyumlu oldukları gibi dışsal doğanın tüm şartları, yasa ve koşullarına da aynı derecede uyumludurlar. İnsanı onlardan ayıran en önemli özellik düşüncedir ve bunun sonucunda “insan merkezli evren” anlayışı ortaya çıkmıştır.
Tanımlayan, isimlendiren, parçalayan, bölen ve sonra birleştiren insan zihninin merkezine kendisini aldığı bir evrende makrodan mikroya yaradılışı anlamak, gerçekte insanın kendi doğasını anlama çabasından başka bir şey değildir.
“Kâinatın Aynasında İnsan” isimli atölye yaradılışın sorularına cevap bulmaya çalışan insan zihnini keşfedilmiş en çarpıcı bilimsel yanıtlarla birlikte kendi içinde bildiği ama henüz tanışmadığı gerçekle buluşturmayı amaçlar.
Mikro dünyadaki atomları ve atom-altı parçacıkların davranışlarını açıklamayı amaçlayan “Kuantum Fizik Kuramı” insana yepyeni bir paradigma, daha geniş bir evrensel görüş sunmaktadır. İnsanın kendi zihinsel sınırlarının ötesinde daha büyük vizyonlara taşınmasını sağlayan bu atölyenin konusunu oluşturan da bu kuantum bakıştır.
Hem içeriden hem dışarıdan, parçadan bütüne varoluşu anlamak kendini anlamaktır. Anlayışın sınırları ile karşılaşmanın ve bilinmeyene teslim olmanın kazanımı ise en büyük aydınlanmadır.
Görmek sadece bedenimizde bir organ olan gözün işi değildir. Her gece uyku halinde gözlerimiz devre dışıdır ama rüya görürüz. Düşündüklerimiz, inandıklarımız, arzularımız, isteklerimiz, amacımız ve niyetimiz görüşümüzü etkiler.
Görüş gücü geliştirilebilen bir özelliktir, tıpkı kaslarımız gibi görme becerilerimizde geliştirilebilir. Hayatımızı, ihtiyaçlarımız doğrultusunda şekillendirebilmek için görsel tasarı yetimizi kullanmak, içinde yaşadığımız dünyayı algılama biçimimize bir düzen getirir. Hayal kurarak, zihinsel canlandırma yolu ile görmeyi seçtiğimiz şeyi ulaşabileceğimiz bir alana getirmiş, var etmiş oluruz. Konsantrasyon gücümüzü geliştirdiğimizde zihnimizde canlandırdığımız imajları gerçekliğe yakın bir deneyime taşımış oluruz ve daha büyük bir zihin hakimiyeti sağladığımızda ise yüksek görüş alanına giren tahayyüller duyusal deneyime çok daha zahmetsiz ve tasasız olarak dönüşürler.
Binlerce yıldır insanoğlu aydınlanmak için bu yolu kullanmıştır. Zihnin karmaşık ve kompleks yapısının içinden, yaşamda karşılık bulan anlamlı ve sade resme ulaşmak, görsel tasarı yeteneğini geliştirmekle mümkündür. Görsel Yeti Becerileri / Vizyon Sanatı, Şamanik uygulamaların yol ve yöntemlerinden aldığı destekle görünenin ötesindeki gerçekliğe kapılar açarak yaratıcı görme gücümüze bir yol haritası sunar.
Anka; mutlak içsel gücü, saf olmayı, kendini yaşarken yaratmayı, tekâmülü, erdemliliği, sadakati, zerafeti, hakkaniyeti temsil eder. O, erişilmezlik, yücelik ve olağanüstülük gibi özellikleri simgeler. Anka, birçok kültürde yer alan evrensel nitelikli mitolojik kuştur. Her kültürde Anka’ya yüklenen anlam, bunlarla ilgili inanç ve efsaneler ufak farklılıklar gösterse de, öz aynıdır.
Bu inzivanın ilhamı mutasavvıf Feridüddin Attar’ın Zümrüdü Anka isimli eserinden doğmuştur. Bu eserde kuşlar varoluşa ve yaşama dair tüm soruların yanıtını bilen, sınırsız bir zeka, sonsuz kudret ve kapsayıcı yüce sevgiye sahip olan Zümrüdü Anka kuşunu bulmak üzere yola çıkarlar. Anka kuşunun yaşadığı nihai zirveye ulaşmak için yol istikametinde bulunan yedi vadiden geçmeleri gerekir. Yolculukları boyunca karşılaştıkları güçlükler, cezbedici kuvvetler, yola sadakat ve bağlılıklarını sorgulayan bir dizi olayın sonucunda amaca sadece Farsça Simurg anlamına gelen otuz kuş olarak vasıl olurlar.
Bu eğitim insan için tıpkı Simurg gibi bir tekamül pusulası özelliğindedir. Bilincin yedi evrim basamağını ve bu basamaklardaki hayat derslerini Tasavvuf’un Nefs mertebeleri, Hinduizm’in Çakra sistemleri ve Psikolojinin bilinç evreleri üzerinden tüm ayrıntıları ile öğreten, insanın çok boyutlu doğasına açık bir görüş ve yüksek bir kavrayış getiren, yaradılışı ve varoluş sistemlerini anlayarak zihni karmaşadan özgürleştiren sıra dışı bir atölyedir.
Bu eğitimi paketini satın alabilmek için lütfen onay kodunuzu giriniz ve "Devam" butonuna tıklayınız.
Bu sitede bulunan tüm içerik, görsel, tasarım ve bilgilere ait tüm haklar saklıdır. Yazılı izin alınmadan ya da Sath Bilinç Okulu imzalı kaynak göstermeksizin sitede bulunan tüm içerik, görsel, tasarım ve bilgilerin kısmen ya da tamamen kopyalanması, kullanılması, yayımlanması, çoğaltılması, herhangi bir ortamda kullanılması ve paylaşılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır. Sitemizi ziyaret eden misafirlerimiz, bu şartları kabul ettiklerini beyan ve taahhüt ederler.
Kabakum Mahallesi, İslamlar Köyü, Lavanta Sokak, No:17 Dikili / İzmir
Kod Koleji ❤️ ile kodladı